11 Temmuz 2014 Cuma

Fırında köfte patates


her evde muhtemelen sık pişen ve bir çok kişi tarafından da sevilen bir yemek olduğunu düşünüyorum. bunun için misafir geleceği zaman beğenilme ihtimalini yüksek tutmak amacıyla bu yemeği yapıyorum: ) aslında bu yemeği yapmanın üç tekniği var; 1) patates ve köfteleri hafif kızartıp fırına vermek, 2) hiç kızartmadan direk fırında pişirmek 3) sadece patatesleri hafif kızartıp köfteleri çiğden fırına vermek...
üç  teknikle de yapmak mümkün. hiç kızartmadan yaparsanız fırında biraz daha üzün süre pişirmeniz gerekir. ben 3. yolla yaptım... köfteler zaten çok kısa sürede piştiği için onları kızartmaya gerek duymadım. Patatesleri de hafif kızartıp daha fazla lezzetlenmesini istedim. 
işte benim tarifim...
Malzemeler
750 gr kıyma
Bir büyük soğan, 5 diş sarımsak
Çekilmiş ekmek içi ya da galeta unu
Tuz, kimyon, karabiber, pulbiber
5 patates
Sosu için; 2 yemek kaşığı sıvıyağ 1 tatlı kaşığı biber salçası, 1 tatlı kaşığı domates salçası
Hazırlanışı
1. Soğanı ve sarımsakları rendeleyip kıymaya ekliyoruz. Baharatları da ilave edip, ekmek içinden de 2 yemek kaşığı ekleyip iyice yoğuruyoruz.
2. Köftenin kıvamı çok yumuşaksa (kıymanın yağına göre değişebilir) biraz daha ekmek içi ekleyip yoğuruyoruz. Köftelere şeklini veriyoruz.
3. patatesleri yarım ay şeklinde doğrayıp kızgın yağda yarı kıvamlı pişiriyoruz. Fırın tepsisine patates ve köfteleri sırayla diziyoruz. Yemeğin üzerini musluğun altında yıkadığımız yağlı kağıtla örtüyoruz. Alüminyum folyoyla da kapatabilirsiniz ama onun yemeklerle temasının çok da sağlıklı olmadığı söyleniyor. Bunun için ben yağlı kağıt tercih ediyorum.  Yağlı kağıdı yıkamamızın sebebi ise hem hafif olduğu için fırının fanından dolayı uçmasını engellemek hem de yemeğe bir miktar nem vermesini sağlamak. 
4. sosu için tencereye sıvıyağ ekleyip salçaları bir iki dakika kavurup üzerine 2-3 su bardağı su döküp kaynatıyoruz. 180 C'lik fırında 20 dakika pişirdiğimiz yemeğimizin üzerine sosu gezdirip tekrar yağlı kağıtla kapatıyoruz ve tekrar pişirmeye devam ediyoruz. Bu şekilde 20-25 dakika daha pişirip servis ediyoruz.






8 Temmuz 2014 Salı

Ballı şerbetli kek


günler, aylar geçmiş benden yine ses yok. alıştım herhalde bu uzun süren sessizliklere ben.. ya da benim gibi mutfak delisi, değişik tarifleri definecisi bi insan insan için yemek yemeyen, çubuk kraker görünümlü bir kızım olması beni mutfaktan bir süreliğine soğuttu galiba.
oysa ben alışkınım her yaptığımın begenilmesine, aman da ne güzel olmuş nasıl yaptın yaseminciğim bi tabak daha yok mu demelere... ama benım kızım daha 1,5 yaşında kurduğu ilk cümlelerden biridir anne mama istemiommm... insan kendine en çok güvendiği konuda imtihan olurmuş benim de imtihanım bu demek ki bu aralar.. ama artık küskünlüğüm bitti, kuzucuğuma bıkmadan usanmadan neler yedirebilirim onun peşindeyim..
bir de hayırlı ramazanlar demeden geçmeyelim.. Allah layıkıyla yaşamayı nasip etsin inşallah...
velhasıl bugun de size küçük prensesim için yaptığım ama yarısını benim yediği güzel bir kek tarifi vereceğim.. çok besleyici, bal gibi güzel bir kek geliyor uzun aradan sonra sizlere.


 Malzemeler
3 yumurta
1 çay bardağı süt
Yarım çay bardağı sıvıyağ
Yarım çay bardağı su
1 çay bardağı ince çekilmiş ceviz
1 çay bardağı şeker
6 tepeleme yemek kaşığı un
1’er paket kabartma tozu ve vanilya
1 tatlı kaşığı tarçın
Şerbeti için;
Yarım çay bardağı bal üzerine ılık su
Hazırlanışı
1. şeker ve oda sıcaklığındaki yumurtaları iyice çırpıyoruz. Un, kabartma tozu ve vanilyayı eleyerek ekliyoruz. Kalan diğer malzemeleri de ekleyip keki iyice karıştırıyoruz.
2. Kekimizi soğuk fırına sürüp 190 C’de kürdan temiz çıkana kadar pişiriyoruz.
3. Keki fırından alıp ilk sıcağı çıktıktan sonra ballı şerbeti iyice her yerine gezdiriyoruz. bir kaç saat dinlendikten sonra servis edebiliriz. 



24 Ocak 2014 Cuma

Minik kuzum 1 yaşında ve uğur böcekli şeker hamurlu kurabiye ve hediyelerimiz...

Hayırlı cumalar dileyerek başlayalım bugunku yazımıza da..
Ben büyüdüm de, okudum üniversiteyi bitirdim, işe girdim, sonra da evlendim.... aman Allahım bunlara bile inanmak öyle tuhafken Rabbim bana dünyanın en güzel hediyesini nasip etti.. Minik Nevramı emanet etti... Geçen sene 9 Ocaktı kuzumun gözlerini dünyayı açtığı an. Kocaman bir sene geçti.. Şimdi ele avuca sığmaz, yaramaz mı yaramaz, tatlılıkta şirinlikte rakip tanımaz, ufacık tefecik içi dolu fıçıcık bir kız oldu benim meleğim...
İnsan isminin önüne gelen ünvanlarla çoğu kez mutlu oluyor gurur duyuyor ama bir kadın için anne olmaktan daha mutluluk verici, daha kendini özel hissettirebilecek, daha özel, daha anlamlı hiç bir sıfat yok bence.
Benim için hayat Kızımdan öncesi ve sonrası diye ayrılmış durumda... Allah'ım beni onunla, onun sağlığıyla imtihan etmesin...Güzel Rabbim isteyen tüm kardeşlerime de nasip etsin.. Bizleri de evlatlarımızı Allah'a yakışır kul, Peygamber Efendimize (s.a.v) yakışır ümmet olarak yetiştirmeyi nasip etsin..
Ben kızım için hissettiklerimi yazmaya devam etsem sayfalar dolusu bir post olur herhalde:  )
İçimdeki sonsuz aşkı anlatmayı şimdilik burada keseyim ve Nevroşum için hazırladığım doğum günü ikramlarının fotoğraflarını göstereyim sizlere...





 Bu pastayı o kadar kısa zamanda yaptım ki... Kendim bile şaştım kaldım... Çalışıyorum akşam geç saatlerde evde oluyorum ama yıne de kızımın dogum gunu pastasını kendi ellerimle taze taze yapıyorum: ) bir sonraki yazımda da bu pastanın detaylarından bahsedeyim inşallah.....

Nevram uğur böceklerine bayılıyor... Ben de onun yüzü gülsün diye böyle kurabiyeler hazırladım.. Benim şeker hamuru yaptığımda kullandığım kurabiye tarifi hiç değişmiyor. Burayı ve burayı tıklayarak daha önce ayrıntılı yazdığım tariflere göz atabilirsiniz..
Bu kurabiyeleri de nasıl yaptığımı anlatayım hemen...

Kurabiye hamurunu merdaneyle 1 cm kalınlığında açıp klasik çay bardağıyla kesip pişirdim. kurabiyeler iyice soğuduktan sonra kırmızı şeker hamurunu da nişasta serperek açtım ve yine aynı çay bardağıyla kestim. Kurabiyeye fırça yardımıyla biraz bal sürüp (yalnız dikkat edin, çok bal sürerseniz akabilir) şeker hamurunu kurabiyeye yapıştırdım.. Gözlerinin beyazı için beyaz şeker hamuru kullandım.. Siyah kısımları için de gıda kalemi kullandım.. Siz isterseniz onlar için de siyah şeker hamuru kullanabilirsiniz...

 bunlar da kendi ellerimle hazırladığım cips bardakları:)


Bir de benim misafirlerim için hazırladığım minik hediyelerim vardı. Ama tabi karşılığında birşey bekleyerek : )
Minik kalpli kutular aldım... İçlerine böyle sevimli kurabiyeler hazırladım...

Ve her birinin içine Nevra 'nin niyetine okunması için dualar, sureler, tesbihler yazdım...En büyük hediyemiz Anneannesi ve dedesinden gelecek: ) Onlar Kuran'ı Kerim hatmi yapacaklar kızım için..



daha önce herhangi bir yerde böyle bir fikir görmedimm.. Sadece kızıma verilebilecek en güzel hediyenin gıyabında yapılan dualar olabileceğini düşündüm ve böylesi güzel bir tasarım çıkardım ortaya... Sizlere de güzel fikirler vermesi ümidiyle... 
Allah evlatlarınızı size bağışlasın, evlat sahibi olmak isteyenlere de hayırlı vakitte nasip etsin....


25 Aralık 2013 Çarşamba

Portakallı üzümlü kek


Minik kuzumun yediği nadir şeylerden biri olduğu için bu aralar sık sık kek yapıyorum... portakallı, üzümlü, cevizli, bol lezzetli bir kek tarif geliyor: ) 

Malzemeler
3 yumurta
1,5 su bardağı şeker
1 su bardağı süt
1 portakalın suyu, üzerine portal suyu kadar su ve bunları bir su bardağına tamamlayacak kadar sıvıyağ ( yani şöyle anlatayım bir portakalın suyunu çıkarıp su bardağına alın, üzerine portakal suyu miktarında su dökün, yaklaşık bende yarım su bardağı yaptı ikisi. Üzerine de sıvıyağ ekleyip toplamda 1 su bardağı portakal suyu, su ve sıvıyağ karışımı elde edin)
1 paket kabartma tozu, 1 paket vanilya
1 su bardağı dövülmüş ceviz
1 portakalın rendesi
1 su bardağı kuru üzüm
1 çorba kaşığı dolusu kakao, 3-4 yemek kaşığı ılık su,
Aldığı kadar un
Hazırlanışı
1.       Şekeri ve oda sıcaklığındaki yumurtaları mikserle iyice çırpıyoruz. Sıvı malzemeleri ekleyip biraz daha karıştırdıktan sonra unu, kabartma tozunu ve vanilyayı eleyerek ekliyoruz.
2.       Cevizi, üzümü ve portakal kabuğu rendesini de ekleyip hamuru iyice karıştırdıktan sonra üçte ikisini kek kalıbına döküyoruz. Kalan hamura kakao ve kakaonun hamura kolay karışması için 3-4 yemek kaşığı ılık su ilave edip iyice karıştırıyoruz ve hamurun üzerine döküyoruz.

3.       180 C’lik önceden ısıtılmış fırında pişiriyoruz.

23 Aralık 2013 Pazartesi

Tahıl unlu ekmek




Herkese merhaba,,,

maalesef uzunca bir zamandır blogumla ilgilenemiyorum ama aklım hep burada:: (
haftasonu yaptığım harika bir ekmek tarifini paylaşmak istedim. önceleri evde ekmek yapmak çok anlamsız gelirdi ya da ekmek yapma makinesi olmadan evde ekmek yapmanın pek mantıklı olmadığını düşünürdüm ama işin aslının öyle olmadığını bir kaç ekmek yapma denemesinden sonra öğrendim..

gerçekten çok basit ve çok lezzetli ekmekler yapabilirsiniz evde..
ben bu ekmekte doğalsanın "tahıl unları karışımı" ununu kullandım. içinde Tam Buğday Unu, Çavdar Unu, Yulaf Unu, Ay çekirdeği içi, Kaba Öğütülmüş Çavdar Unu, Keten Tohumu, Susam, Soya Tanecikleri, Koyu Malt Unu var.


buyurun tarife geçelim, afiyetle yiyelim inşallah: )




21 Kasım 2013 Perşembe

Yeşil mercimekli erişte


selamlar herkese... arkadaşım Vildan'da yedikten sonra tadı damağımda kalmıştı bu tarifin..

gerçekten çok basit ama değişik bir lezzet...

yemeğin en önemli özelliği bol tereyağlı olması ve buram buram sarımsak kokması: ) 

biz yedik afiyet oldu, size de umarım öyle olur: ) 

Malzemeler
1 su bardağı erişte
1 bu bardağı yeşil mercimek (1-2 saat ıslatılıp, haşlanacak)
3-4 diş sarımsak
3 yemek kaşığı tereyağ
Hazırlanışı
1. Erişteleri haşlayıp suyunu süzüyoruz. Sarımsakları rendeleyip tuzla eziyoruz ki kokusu, aroması iyice çıksın.
2. Erişteyi, haşlanmış mercimeği, sarımsağı ve eritilmiş tereyağını karıştırıyoruz.  Servis tabağına alıyoruz. 

hepsi bu kadar: )

12 Kasım 2013 Salı

Yoğurtlu patates salatası ve artık Facebook'tayım: )


Herkese selamlar...

çok geç oldu belki ama artık benım blogumda facebookta yerini aldı...



bu yeni haberin şerefine bir de salata tarifi verelim..buyurunn: )  


Malzemeler
3 büyük patates
3 havuç
1 kase yoğurt (süzme yoğurt olursa daha lezzetli olur)
1-2 yemek kaşığı mayonez
1 kase küp doğranmış salatalık turşusu
Tuz, pul biber, kuru nane, zeytinyağı
Hazırlanışı
1.   Havuçları ve patatesleri iyice haşladıktan sonra rendeliyoruz. Diğer tüm malzemeleri de ekleyip iyice karıştırıyoruz. Eğer salatayı hemen tüketecekseniz sarımsak da ilave edebilirsiniz ama bir sonraki güne kalma ihtimali varsa bence sarımsak ilave etmeyin.
2. Altını streçle kapladığınız bir borcama, kek kalıbına ya da herhangi bir kaseye salatayı döküp biraz üstüne bastırın ki şekli düzgün olsun.
3. Buzdolabında 2-3 saat bekletip, servis tabağına ters çeviriyoruz ve süsleyerek servis ediyoruz. Ben süslemek için biberli zeytin ve dereotu kullandım.

7 Kasım 2013 Perşembe

Mahlepli kurabiye


selamlar herkese.. 

kurabiyeleri çok seven ama yapmaktan çekinen biriyim ben.. baksanıza bu tarifte bile koca bir paket margarin/tereyağ yetmezmiş gibi bir de sıvıyağ kullanılıyor... 
ama tadı da harika oluyor işte yağlı tariflerin: ) daha önce margarinsiz/tereyağsız kurabiye yapma denemelerim oldu ama yalan yok yağlılar kadar lezzetli olmadı...

bu kurabiye içindeki mahlepin verdiği hoş aromayla damakları şenlendiriyor...
yapın koyun bir kenara. bayatlama derdi de yok zaten: ) sabah kahvesinin yanında, ikindi çayıyla beraber ya da gece mideniz sinyal verdiğinde yiyin mahlepli kurabiyeden, keyfinize bakın: )

işte tarif şu şekilde....

Malzemeler
1 paket oda sıcaklığında margarin/tereyağ, 1 çay bardağı sıvıyağ
2 yumurta sarısı
1 paket kabartma tozu
2 yemek kaşığı sirke
4 yemek kaşığı şeker, 1 tatlı kaşığı tuz
2 çay kaşığı mahlep
Aldığı kadar un
Üzeri için yumurta beyazı ve susam
Hazırlanış
1.  Tüm malzemeleri karıştırma kabına alıp unu azar azar ilave ederek iyice yoğuruyoruz. Çok sert olmayan bir hamur elde edene kadar un ekleyip hamuru hazır hale getiriyoruz.  

      2.     Ben kömbe kalıbıyla şekil verdim ama siz hamuru rulo yapıp verev keserek de şık kurabiyeler hazırlayabilirsiniz. Kurabiyeleri önce yumurta sarısına sonra susama bulayıp fırın tepsisine yerleştiriyoruz ve 180 C’lik önceden ısıtılmış fırına gönderiyoruz. Üzerleri pembeleşene kadar pişiriyoruz.

5 Kasım 2013 Salı

Mantarlı ve mısırlı pirinç pilavı



Bloglarda, yemek sitelerinde ve kitaplarında hep "aman da bu yemeğe herkes bayıldı, bir yiyen bir daha istedi, tarif isteyenler kuyruğa girdi...." denir....
şaşırırım ben hep... hay maşallah demek öyle bir lezzet ki herkesin damak tadına hitap ediyor diye: )
ama ben bugün farklı bir yorum getireceğim bu yemek tarifi yazarken yazılan kelamların arasına...
önceleri de söylemiştim.. pilavları sadece pirinç ya da bulgurdan yapmaktan hoşlanmıyorum.. içine sebzeler, kavurma, nohut gibi şeyler eklemeyi seviyorum diye... bu sefer yine pirinç pilavını değişik bir şekilde yapmak için kolları sıvadım.. ve isminden ayrıca fotoğrafından da anlaşılacağı üzere mısırlı ve mantarlı pirinç pilavı yaptım çekirdek ailem için: )
ben çok beğendim pilavı.. mantarı da mısırı da severim zaten ancak aile reisimiz pilavdan hiç hoşlanmadı: ) ben açık sözlü net bir insanım...benim mutfağımda yemekler yanabilir, çorbalar taşabilir (ki sıkça başıma gelir bu), kurabiyeler taş gibi olabilir..ama bunlar hep farklı lezzetler denemeyi sevmemden kaynaklanıyor... yaptığım yanlışı görüp ikinci de, üçüncü denemede ortaya süper tarifler çıkartıyorum ben: )

yani bu aslında bir müzisyenin halihazırda bildiği bir şarkıyı hemen çalabilmesi mümkünken, yeni bir beste yapma aşamasında parçaya başlayıp ortada kesip tekrar başa dönmesi ama sonunda gönlündeki besteyi ortaya çıkarabilmesi gibi bir durum: )

laf uzadı gitti... ez cümle eşim pilava yeşil ışık yakmadı ama mısırı ve mantarı çok seven benden tam not aldı:)

buyurun bakalım karar sizin... işte geliyor tarif...


Malzemeler
2 su bardağı pirinç
2 yemek kaşığı sıvıyağ
2 yemek kaşığı tereyağ
1 çay bardağı mısır
Bir paket mantar
Hazırlanışı
1.       Mantarları iyice yıkayıp ya da benım gibi üzerlerindeki ince tabakayı soyup yıkadıktan sonra ince ince doğruyoruz. 1 yemek kaşığı tereyağı aldığımız yanmaz tavada yüksek ateşte soteliyoruz.

2.       Pirinçleri yıkayıp suda 15 dakika bekletiyoruz. Tencereye sıvıyağı alıp suyunu süzdüğümüz pirinçleri kavurmaya başlıyoruz. Pirinçler kavrulduktan sonra 1 yemek kaşığı tereyağını, tuzunu, 3 bardak sıcak suyu (su miktarı kullandığınız pirince göre değişir ama genelde kullanılan pirincin 1,5-2 katı kadar su ilave etmek kâfidir) mısırı ve sotelediğimiz mantarları tencereye ilave edip kısık ateşte pilavımızı pişiriyoruz.

4 Kasım 2013 Pazartesi

Çökertme kebabı ve Huzurlu Yıllar


Hayırlı yıllar.. mutlu, sağlıklı, salih amelli, bol ibadetli seneler inşallah hepimize... Bugün hicri yılbaşı.. Yani aslında biz Müslümanların seneleri dün bitti bugün yenilendi: ) 

İsterseniz Müslümanların yılbaşı nasıl ortaya çıkmış bir bakalım:

Rivayete göre, bir seferinde Hz. Ömer (r.a.) halife iken kendisine bir borç senedi getirildi. Alacaklı ile borçlu bu senedin tarihi hakkında anlaşmazlığa düşmüşlerdi. Alacaklı senedin üzerindeki "Şaban" ayı yazısının bu yıla ait olduğunu söylerken, borçlu gelecek yıla ait olduğunu iddia ediyordu.

Bu ve bunun gibi karışıklıklar üzerine Halife Hz. Ömer danışma kurulunu topladı. Meseleyi onlara anlattı, bir tarih tesbitinin gerekliliğini ortaya koydu.

Bunun üzerine Ashab arasında bu mesele görüşüldü. Çeşitli teklifler ileri sürüldü. Bazıları diğer milletlerin tarih ve takvim başlangıçlarını teklif etti.

Sa'd bin Ebi Vakkas, Resulullah Aleyhissalâtü Vesselamın vefatının tarih başlangıcı olmasını, Hz. Talha da (r.a.) bi'setin, yani peygamberlik vazifesinin Allah Resulüne verilmesinin esas alınmasını teklif etti.

Hz. Ali'nin (r.a.) teklifi ise, Hicretin tarih başlangıcı olarak alınması idi.

Bu arada bazı Sahabiler, Peygamber Efendimizin doğum tarihinin esas alınmasını ileri sürmüşlerdi.

Bütün bu teklifler görüşüldü, gözden geçirildi. Sonunda Hz. Ali'nin (r.a.) teklifi olan Hicretin tarih başlangıcı olması oybirliğiyle kabul edildi.

Bilindiği gibi, Hicret 12 Rabiülevvel 622'de gerçekleşmişti. Ancak Araplarda ötedenberi Muharrem ayı sene başı olarak kabul gördüğünden, aradaki iki aylık bir farklılık dikkate alınmadı. Böylece 1 Muharrem 622 tarihi Hicrî birinci yılın başı oldu.
Kaynak: Sorularla İslamiyet 

Peki yılın ilk ayı olan Muharrem ayında neler yapılması gerekiyor onu da bir hatırlayalım...

Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç Alla h'ın ayı olan Muharrem ayı orucudur( Sahih-i Müslim) .. Muharrem ayının birinci gününde oruç tutan geçmiş yılın tamamını oruç tutmuş gibi sevaba kavusur.  her kim Muharrem'de herhangi bir gün oruç tutarsa, orucuna karşılık 30 günlük oruç sevabı vardır. 
Allah bugün ve bu ay oruç tutacak olanların oruçlarını kabul etsin inşallah..

Bu güzel yılbaşı gününde güzel bir tarif vermek de bana düşüyor sanırım:) buyrun bakalım güzel bir seneye güzel bir Çökertme Kebabı ile başlayalım...


Malzemeler
2-3 büyük kızartmalık patates
Patatesleri kızartmak için sıvıyağ
1 kg dana eti
Büyük bir kase sarımsaklı süzme yoğurt
Üzeri için; tereyağ ve toz kırmızı biber
Hazırlanışı
1.       Etleri serçe parmak büyüklüğünde ve genişliğinde ( yemek tarifleri tabirlerine yeni bir soluk getirmiş oldum J )  doğruyoruz. Tencereye alıp yağ koymadan pişirmeye başlıyoruz kısık ateşte..  etler suyunu salıp tekrar çekince tereyağ ekleyip kısık ateşte pişirmeye devam ediyoruz. Eğer et pişmemekte ısrar ediyorsa sıcak su ilave ederek etin inadını yenene kadar pişirmeye devam ediyoruz.
2.       Patatesleri kibrit çöpü şeklinde doğrayıp (rendenin büyük tarafıyla rendeleyip kızartmak da mümkün bu tarifte ama benim çok hoşuma giden bir usül değil açıkçası) bol sıvıyağda kızartıyoruz.

3.       Patatesleri servis tabağına alıp üzerine süzme yoğurdumuzu ve onun da üstüne yumuşacık pişen etlerimizi döküyoruz. Sosu da  etlerin üzerine gezdirip çok bekletmeden afiyetle yiyoruz. Hemen yemek neden önemliJ Çünkü yoğurt patatesleri yumuşatabilir ve bu da yemeğimizin tadını olumsuz etkileyebilir…